Dostlukmuş**** Ölüme yürümekmiş ****Üstüne titremekmiş ****Vefaymış***Aşk dediğin***Zavallı bir kapıyı** Duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış ***Bana komaz diyip sancını*** Bir kilo rakıya gömsemde akşamları*** Oy benim yaralım** Asıl sancı uyandığımda****Bütün odaları***Boş görünce koyarmış*** Boş görünce koyarmış


AŞKA! AŞIK YÜREKLİ SEVGİLİLERİ BEKLERLER

BİLSEYDİM

Bitti artık herşey çek git diyorsun.
Arama sorma diyorsun.
halimi bilmiyorsun.

Bilseydim sana ben delice bağlanmazdım
Bilseydim ömrümü yoluna harcamazdım
Bilseydim hasretten her gece ağlamazdım
Bilseydim bir tanem bilseydim
Bilseydim sana ben delice bağlanmazdım
Bilseydim ömrümü yoluna harcamazdım
Bilseydim hasretten her gece ağlamazdım
Bilseydim bir tanem bilseydim.

Unut artık sende sevme diyorsun
Yoluma çıkma diyorsun halimi görmüyorsun

Dostlukmuş ölüme yürümekmiş
Üstüne titremekmiş vefaymış
Aşk dediğin
Zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış
Bana komaz diyip sancını bir kilo rakıya gömsemde akşamları
Oy benim yaralım asıl sancı uyandığımda bütün odaları
Boş görünce koyarmış boş görünce koyar

Yusuf Hayaloğlu





İLETİŞİM ADRESİM&

mehmet_5801@hotmail.com
mehmet_5801@hotmail.com

13 Eylül 2008 Cumartesi

SON HIÇKIRIK ----

İlk mektup tadında yazılmalıydı, bir aşkın son satırlarında.
Sana ilk mektubun say bunu da, belki seni çok özleyeceğim.
Ama bil ki, seni hep çok sevdim, ve her zaman seveceğim.
Seni çok seviyorum, her zaman seveceğim.
Bin kalbim olsa sana hepsini vereceğim.
Bir gün kaparsak gözlerimizi,
Son hıçkırık göklerden buluşturacak bizi.
Sana bu kez okeyden çaldığımız taşları değil,
Yüzünün kıblesine okuyamadığım, duaları yazdım.
Ne, ezberleyip unuttuğumuz hicaz şarkıları değil,
Ne de, zula da söndürdüğümüz sigaraları.

Beyaz yalanlarımızın ince hesaplarını da değil.
Yıllardır içimden sayıkladıklarımı yazdım sana.
İdamımın son dileğini, taşıyamadığım itiraflarımı,
Çaldığım, yıllarımı yazdım bu kez sana.
İçimin en iç yanı, sakın ağlama sen.
Yokluğumu da at pencereden şimdi.
Ve okuduğun her satırda yırt beni.
Duvarlara astığın her asi sitemini tak peşime de,
Gönder hadi.
İçimin acıyan yüzü, sakın ağlama sen.
Ağzından her kaçanı ezberle sadece,
Ve söyleyemediğim diğer yalanları da.
Bu mektup ALLAHIN emriyle,
Bu mektup sana tüm hasretimle.
Tıpkı gözlerinin renginde mürekkebim,
Satırlarım bahtım karanlığında.
Kaybedilmiş bütün savaşlarım adına.
Yenilmişliğin, mahcup cesaretine sığınıp ta.
Sensizliğe ve hep sessizliğe biriktirdiklerimi.
İçimde dağları deviren gizleri yazdım sana.
Bir gün bu hikayenin de biteceği aslında hep aklımda.
Sana veremediğim bütün sözler artık son satırlarında.
İçimin en iç yanı, bendeki bir enkaz yığını.
Seni terk etmenin bile başkaydı tadı.
Sana hasretlenmek zaten bana mübahtı.
Baksana, bu ayrılık ikimize de çok yakıştı.
İçimin acıyan yüzü, sakın ağlama sen.
Bendeki bir ayrılığın hüznü,
Sende kaybetmişliğin acı telaşı.
İnan senin ki çabuk geçer.
Ama benim ayrılığım kim bilir,
Kim bilir kaç ömür sürer.
UĞUR ASLAN